TELAFİSİ OLMALI / THERE MUST BE REPAIRABLE
( Below the article is English)
Anonim hikayedir:
Hava limanının bekleme salonunda, genç bir kadın uçağına binmek için bekliyordu. Vakit geçirmek için bir kitap ve bir paket kurabiye satın aldı. Bir koltuğa oturdu. Kurabiye paketinin olduğu sehpanın yanındaki koltuğa bir adam oturdu; gazetesini açıp okumaya başladı. Kadın bir kurabiye aldı, adam da bir tane aldı. Kadın çok rahatsız oldu. Bu cüretinden dolayı adama kızabilirim diye düşündü. Kadın her kurabiye aldığında, adam da bir tane alıyordu. Kadın çok sinirlenmesine rağmen olay çıkarmadı. Nihayet adam son kurabiyeyi aldı, ikiye böldü ve bir parçayı kadına verdi. Bayan öfkelenmişti, sinir içinde kitabını ve diğer eşyalarını alıp, hızla uçağın içine yöneldi. Uçaktaki koltuğuna oturdu. Çantasını açtığında kurabiye paketinin açılmamış olarak orada durduğunu gördü. Çok utandı, büyük bir yanlış yaptığını anladı. Kurabiye paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu.
Adam kendi kurabiyelerini, hiç sinirlenmeden, fedakarlık ile kadınla paylaşmıştı, Kadın kurabiyelerinin izinsiz paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Şimdi bu durumu açıklama veya özür dileme şansı yoktu.
Söz ağızdan çıktığında ! Taş fırlatıldığında ! Fırsat kaçtığında! Zaman geçtiğinde! Telafi edilemezdir. Dikkatli olalım, Bir şey yapmadan önce, bir söz demeden önce iki kez düşünelim.
Saygı ve sevgilerimle
Hakan Coşar
ENGLISH
This is an anonymous story:
A young woman was waiting in the airport lounge to board her plane. To pass the time, she bought a book and a package of cookies. She sat in a chair. A man sat in the chair next to the coffee table where the package of cookies was; he opened his newspaper and started reading. The woman took a cookie, the man took one too. The woman was very uncomfortable. She thought she might get angry at him for his audacity. Every time the woman bought a cookie, the man bought another. Although the woman was very angry, she did not cause a scene. Finally, the man took the last cookie, broke it in half and gave one piece to the woman. The woman was furious, and in anger, she grabbed her book and other belongings and quickly headed inside the plane. She sat in her seat on the plane. When she opened her bag, she saw that the package of cookies was there, unopened. She was very embarrassed, and realized that she had made a big mistake. She had forgotten that she had put the package of cookies in her bag without opening it.
The man had shared his cookies with the woman without getting angry, selflessly. The woman was very angry, thinking that her cookies had been shared without permission. Now she had no chance to explain or apologize.
When words are spoken! When stones are thrown! When opportunities are missed! When time passes! It is irreparable. Let’s be careful, Before doing something, before saying a word, let’s think twice.
Best wish with respect
Hakan Coşar